Gezgin Kadın Teksin Fatihli İle Röportaj
Yol Günlüğü röportaj bölümünde bu gün Türkiye’nin gezgin kadını Teksin Fatihli ile röportaj yaptık. Macerayı seven, keşfetme tutkusu dinmeyen kendisi hayat dolu bir dünyayı gezen kadın gezgin. Şuana kadar toplam 27 ülkeyi gezmiş ve sayısız İl’de bulunmuş Teksin Fatihli deneyimlerini bizler için kaleme aldı. Gelin hep beraber bu hoş röportajı birlikte okuyalım. Sizinde sorularınız varsa yorum kısmında sormayı unutmayın.
Teksin Fatihli kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misin?
Merhaba, öncelikle bu röportajda bana yer verdiğiniz için teşekkür ederim. Hayatını seyahate, keşfetmeye ve maceralara adamış bir psikolojik danışmanım. Aynı zamanda Marmara Üniversitesi’nde Çalışma Psikolojisi üzerine yüksek lisans yapıyorum. Seyahat etmenin yanında bir de kamp ve doğaya adadığım bir tarafım var.
Pandemi günlerinde karantina süreci sizin gezilerinizi nasıl etkiledi? İptal ettiğiniz gezileriniz oldu mu?
Pandemi maalesef ki en çok seyahat eden bizleri olumsuz etkiledi. Evde bu kadar uzun süre durmaya, plan yapamamaya, hayallerimizi belirsiz bir tarihe ertelemeye alışkın değiliz. Sürekli yollarda olmaktan keyif alırken, evde belli rutinlere dönen hapis gibi hayatlara dönüştük. Nisan başında Likya Yolu’nun bir etabını tek başına yürümek gibi çılgın bir planım vardı. Tüm hazırlıklarımı da yapmıştım ama maalesef ki iptal oldu. Onun dışında belirsizlik sebebiyle bu yaz, hatta belki sonbahar için bile planlama yapamıyorum ama hayallerim devam ediyor.

Seyahat etmek sizin için ne ifade ediyor?
Seyahat etmek benim için gerçekten de bu dünyada bulunma amacım gibi geliyor. Yeni yerler görmek, ruhunu solumak, değişik kültürleri keşfetmek beni çok mutlu ediyor. Eve döndüğüm andan itibaren imkanlarım ölçüsünde yeni planlar yapmaya ya da en azından hayal etmeye başlıyorum. Asla bitmeyecek bir hayal listem var, hayatımın yetmeyeceğinden korkuyorum.
Gezmeye ne zaman ve nasıl başladınız bizlere anlatır mısınız?
Aslında her yaz tatilinde bir yerlere gidiyordum ya da hafta sonlarında ülke içi küçük geziler yapıyordum. Klasik bir konforlu otel tatilcisiydim. Ama içimde bir yerde hep bir tek başıma yurtdışına çıkma ve keşfetme dürtüsü vardı. Üç yıl önce bu dürtüyle konfor alanımın tamamen dışına çıkıp bir Avrupa turu yaptım. Otobüste ve yollarda uyumak, minimum harcamayla ihtiyaçları karşılamak ve özgür olmak gibi pek çok güzel şeyin tadına varınca da devam ettim. Sonraki her bir seyahatim daha ileriye, daha fazlasına oldu. 1.5 yıl önce de kamp yapmaya başlayınca seyahatlerimi kampla birleştirerek ilerlemeye başladım.
Teksin Fatihli kaç ülke ve şehir gezdi?
Bugüne kadar 27 ülke ve 70’ten fazla şehri görme imkanım oldu. Ama hala hayallerim, gerçekleştirdiklerimden çok daha fazla.

Gezip gördükleriniz arasında en çok beğendiğiniz ülke ve ya şehir hangisi? Neden?
Latin Amerika seyahatine çıkana kadar favori ülkem Norveç’ti. Muhteşem bir doğa ve tabii ki Kuzey Işıkları… Fakat bu seyahatimden sonra Peru benim en sevdiğim ülke oldu. Çok renkli bir kültür, insanları çok samimi ve sıcak. Büyük bir çoğunluğu İngilizce bilmiyor ama yine de bir şekilde anlaşıp o sıcaklığı hissedebiliyorsunuz. Dans, müzik, canlı sokaklar, lama ve alpacalar, dünyaca ünlü bir mutfak… Bunun yanında ülkedeki çok çeşitli pek çok doğa harikası yer beni inanılmaz büyüledi. Çoğu gezginin büyük hayali muhteşem Machu Picchu da burada yer alıyor, bu bile yeterli. Ulaşmanın pahalı olması sebebiyle maalesef ki zor olsa da seyahat etmeyi sevenlerin Peru ve kültürünü araştırmalarını tavsiye ederim.
Türkiye gezilerinizde sizi etkileyen, büyüleyen bir şehir oldu mu?
Gittiğim her yerde etkileneceğim bir şey mutlaka oluyor, bazı yerlerin tarihi yapısı, bazılarının doğası, bazılarının denizi… Çünkü ben keşfetmenin kendisini seviyorum. Ama şimdiye kadar gezdiğim yerlerde sanırım beni en etkileyen şehir Mardin oldu. (Mardin’de gezilecek yerler)Tarihi yapıları, insanların misafirperverliği ve samimiliği, şehrin doğal güzellikleri beni büyülemişti, daha uzun bir zamanda tekrar gitmek istiyorum. Bunun yanında Karadeniz’in yemyeşil doğasını da asla unutamam.
Seyahate çıkmadan önce ne gibi hazırlıklar yaparsınız?
Eğer gerçeğe dönüştüreceğim bir hayalim ya da hedefim varsa mutlaka araştırma süreciyle başlıyorum. O yer ya da aktivite ile ilgili her şeyi öğrenmeye çalışıyorum. Bloglar, videolar ya da deneyimlemiş insanlardan aldığım bilgilerden notlar çıkarıyorum. Elbette ki bunlar bir ön bilgi oluyor. Asıl süreç o anda kendim keşfetmek, özgürce gezmek ve tanımak kısmı oluyor. Yola çıkmadan önce mutlaka yanıma alacaklarım ya da orada ihtiyaç duyabileceğim şeyleri de yazıyorum. Mesela Güney Amerika’ya gitmeden önce yaptırılması gereken aşılar ve yanıma almam gereken ilaçlar gibi ön hazırlıklar da gerekebiliyor. Ya da Norveç’e gideceğim zaman ekstrem soğuklar sebebiyle giyim ve ekipman konusu hayati bir hale gelebiliyor. Zamanımın az, görmek istediğim yerin çok olduğu seyahatlerimde detaylı planlama yapıyorum. Ama sadece gidiş ve dönüşümün belli olduğu (hatta bazen onun bile olmadığı) tamamen özgürce gezdiğim seyahatlerim de oluyor ve en sevdiğim de bu oluyor.

Tek başınıza mı geziyorsunuz? Yol arkadaşlarınız var mı?
Tek başına gezdiğim de oluyor, yol arkadaşlarımla da. Her ikisinin de ayrı keyifli yanları var. Yol arkadaşlarım olsa da mutlaka tek başıma olacağım özgür alanlar yaratıyorum. Çünkü yolda da yeni insanlar tanımayı çok seviyorum ve genelde tekken bu daha mümkün oluyor. Peru’dan, Norveç’ten, Amerika’dan hala görüştüğüm harika insanlar tanıdım mesela.
Bir çok kadın güvenlikten dolayı gezmeye korkuyor. Sizin bu konuda onlara tavsiyeniz nedir?
Elbette kadın gezgin olmanın bazı riskli yanları var. Kendimce önlemler alıyorum. Telefon, para, pasaport gibi en önemli şeylerimi asla yanımdan ayırmıyorum. Eğer dış mekanda uyuyacaksam genelde kalabalık ve görece daha güvenli yerleri seçiyorum (havalimanı, tren istasyonu gibi). Tehlikeli olarak tanınan yerlerde belli saatlerden sonra gezmiyorum. Tek başıma kamp ve otostop yapmıyorum (henüz) ama tek başıma doğada kamp yapmayı çok istiyorum. İlk Kez Kamp Yapacaklara Tavsiyeler
Kadın bir gezgin olarak seyahatlerinizde herhangi bir engel yaşadınız mı? Bu engeller nedir?
Bu zamana kadar kadın gezgin olduğum için herhangi bir engel ya da zorluk yaşamadım aslında. Belki benim şansımadır ama çok daha fazla yardımcı olan insanla tanıştım.

Klasik sorulardan devam edelim. Gezilerinizi nasıl finanse ediyorsunuz? Gezmek isteyenlere bu konuda ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Halihazırda bir işim olduğundan kazancımla seyahat ediyorum. Ama yaptığım pek çok şey elbette kazancımı aşıyor. Bu yüzden ben konfor alanımın dışına çıkan, daha maceralı ve zorlu yollarla gezmeye çalışıyorum. Her zaman otelde kalmıyorum, restorandan yemek yemiyorum. Kamplı seyahatlerimde otostop yaptığım da oluyor, konaklama maliyetini düşürmek için 16 kişilik odalara sahip hostellerde kaldığım da oluyor. Marketlerden aldığım ya da yanımda götürdüğüm sandviç, atıştırmalık, noodle gibi şeyler karnımı doyurduğum da oluyor. Ama elbette hep böyle yaşamıyorum. Zaman zaman kendime ödüller de veriyorum. Aslında ne yapmak istediğiniz önemli. Eğer yeme-içme ve konaklamaya daha fazla harcayıp daha az yer keşfetmek istiyorsanız bu da bir tercih. Ama ben hep daha fazla gezebilmek için temel harcamalarımı minimuma indiriyorum. Bunun yanında çok uzun zamandır şehir içi yeme-içme, alışveriş gibi faaliyetlerimi de olabildiğince azalttım.
Seyahatleriniz arasında karşılaştığınız en ilginç olay nedir desem?
Böyle sorulduğunda hepsi aklımdan uçuyor genelde. Ama sanırım en ilginci Norveç’te bir tünelde yürürken polisin yolu kapatıp bizi kurtarmaya gelmesiydi. Tünelde yürüyerek suç işlemiş olmamıza rağmen onlar bizi tehlikede olan insanlar olarak görmüş ve ceza yazmak yerine 18-20 kiloluk çantalarımızı bile arabaya onlar taşımıştı.

Sırt çantanızda olmazsa olmazlarınız nedir?
Aslında sırt çantam olmazsa olmazım. Onunla nereye gidersem evim orası oluyor. İçine koyacağım her şey bir şekilde telafi edilebilir. Ama eğer kamplı çıkıyorsam çadırım ve uyku tulumum olmazsa olmaz.
Seyahatlerinizde genellikle nerelerde konaklıyorsunuz?
En zordan en lükse her türlü yerde konaklıyorum aslında. Havalimanı, tren istasyonu, otobüs ya da tren koltukları, çadır, kalabalık hostel odası, otel ya da ev. Ama sanırım en güzeli İsveç’te tren istasyonu kapanıp görevli bizi dışarı çıkarınca ve matımı, tulumumu yere serip uyumak olmuştu. Hava -5 dereceydi, üzerime kar yağıyordu ama istasyon açılana kadar muhteşem bir uyku çekmiştim.
Gezmeye yeni başlayan ve cesaret edemeyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Eğer bunun için birilerini bekliyor ve cesaret edemiyorsa çok bekleyebilirler. Ben de böyleydim, hep “biri olsa da gitsem, yapsam” düşüncesindeydim. Ne zaman ki tek başıma da yapabileceğime inandım ve o ilk adımı attım, zaten artık çevrem aynı ruha sahip insanlarla şekillenmeye başladı. Bir de gençlere gezginler tarafından “parasız da gezilir, okumaya gerek yok, yola çıkın” şeklinde bir motivasyon veriliyor. Evet çok ucuza gezilebilir ama parasız gezilmez. Hayaller ertelenmemeli ama temel gereklilikler de bir kenara atılmamalı.
Son olarak yol günlüğü okurlarına neler söylemek istersiniz?
Yol Günlüğü yeni açılmış bir platform, çok güzel ilerliyorsunuz, ne kadar emek verdiğinizi ve çaba harcadığınızı biliyorum. Bana da bu platformda yer verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Bol keşifli ve seyahatli günler diliyorum.
Biz teşekkür ederiz Teksin Fatihli bu hoş sohbetiniz için.
Kadın Gezgin Teksin Fatihli gezileri hakkında daha fazla bilgi için İnstagram hesabını takibe almanızı öneririm.
Geri bildirim: Dünyayı Gezen İki Gezgin Doktor » Yol Günlüğü